HABER: BAHAR ÖZTOP
Yeniliği keşfetmek… İnovasyonu tanımlayan çok basit, ama sihirli iki sözcük. Bugün bildiğimiz pek çok küresel şirketi doğuran ve büyütüp devleştiren hamleler dizisi. Şöyle bir düşünün, işinizi en çok kolaylaştıran, beğeninize en çok hitap eden, yenilikleriyle sizi cezbedebilen kaç ürün, kaç şirket var? Ve bunların yaratılma süreçlerindeki sırlar, şirketlerin bu
Küresel pek çok şirketin yöneticisi, inovasyon harcamalarının geri dönüşünden gittikçe daha az tatmin oluyor. Firmalar son üç yıldır, inovasyona ayrılacak bütçe için ince hesaplamalar yapılıyor ve kısıntılara gidiyor. Ancak, dünyayı adeta baştan yaratan Apple, Google ve Toyota Motor gibi dünyanın en inovatif şirketlerinin sırları, bu durumun tam tersi bir sürece de işaret ediyor…
Amerikalı danışmanlık şirketi The Boston Consulting Group (BCG), şirketleri rakipleri arasında öne çıkaran inovatif çalışmaların gelişimi üzerine detaylı araştırmalar yapıyor. 2008 yılında, dünya genelindeki küresel şirketlerden seçilen 3 bin üst düzey yöneticinin yanıtları, “İnovasyon için artık şirketler iki kez mi düşünüyor?” sorusunu sorduracak bulgular içeriyor. Örneğin, araştırmaya katılan 3 bin yöneticinin ancak yüzde 43’ü, şirketinin inovasyona yaptığı yatırımın finansal geri dönüşünden tatmin olduğunu dile getiriyor. Şirket yöneticilerinin yatırımlardan yeterince geri dönüş alamadığını düşünmesi, harcamalar konusunda da şevkini kırmış. Araştırmada şirketlerinin gelecek yıllarda inovasyon harcamalarını artıracağını söyleyen yöneticilerin yüzdesi de giderek azaldığını gösteriyor. 2006’da bu alanda artış olacağını dile getiren yönetici oranı yüzde 72 iken, 2008 yılında bu oran yüzde 63’e kadar gerilemiş.
Liderler değişmedi
Büyük bir kısmı yönetim kurulu başkanı ve CEO’lardan oluşan yöneticilerin verdiği yanıtlara dayanılarak yapılan araştırmaya göre, patronların inovasyonla yeni dünyalar yaratmak gibi dertleri yok; beklentiler genellikle daha mütevazı yöneticiler inovasyonun varolan müşterilerin harcama oranlarını artırmasını yeterli görüyor. Onlar, müşterilerine yeni ürün ve hizmetler sağlayan inovasyonun, gelecekteki başarıları için en kritik durumlardan biri olduğuna inanıyorlar. Bunlar yöneticilerin şirketlerinin genel eğilimleri.
Ve gelelim, yöneticiler için en inovatif şirketlerin hangisi olduğuna. Bu sorunun yanıtı son iki yıldır aynı: Apple, Google ve Toyota Motor...
Hissedarların son üç yıllık kazancı, ciro ve kârdaki artış gibi finansal kriterler şirketin verimliliğini sağlayacak yeni ve farklı iş modeli, devrim yaratacak ürünler ve hizmetler gibi ölçütler tercihler sıralanırken belirleyici oluyor.
Sektörler, bazında incelendiğinde ise, finans alanında Goldman Sachs Group, otomotivde Toyota Motor, ilaçta Pfizer, sanayi ürünleri ve üretiminde General Electric, teknoloji ve telekomünikasyonun yanı sıra tüketim malları sektörlerinde Apple, perakendede Wal-mart, eğlence dünyasında The Walt Disney Company, enerjide BP, seyahat ve turizm alanlarında ise Marriot International yöneticilere göre dünyanın en inovatif şirketleri.
Peki, araştırmaya katılan yöneticilerin yarısından fazlasının kafası inovasyon harcamaları konusunda karışıkken, kendi sektörlerinde en inovatif seçilen şirketlerin inovasyon sırrı ne? Onlar yatırımlarını yaparken hangi kriterleri baz alıyor. İnovasyonu nasıl algılıyor ve buna yapılan yatırımların geri dönüşünü sağlamakla kalmayıp kârlılığı artıracak etmenleri nasıl bir araya getiriyor?
‘1000 şeye hayır demek’
BCG’nin araştırmasında Apple, 3 bin üst düzey yönetici tarafından son 2 yıldır en inovatif şirket seçiliyor. Business Week’in yaptığı bir röportajda, Apple’ın sırrını CEO Steve Jobs “Gerçekten önemli tasarımlara konsantre olabilmek için 1000 şeye hayır demek” olarak açıklıyor.
Jobs, inovasyon stratejilerini bir monopoly oyununa benzetiyor ve “Bazı çok iyi üretim insanları, bazı çok iyi ürünler üretir ve şirket monopoly’de galip gelir. Ancak bundan sonrasında bu iyi üretim insanları şirketi ileriye taşıyacak kişiler değildir... O kişiler satış ve pazarlama elemanlarıdır’ diyor. Jobs’a göre, Apple’ın, ilk kurulduğu dönemde en zengin ya da en büyük olmak yerine en iyi PC’leri üretme hedefini seçmesi gibi, güdüleri takip etmek ve ana hedefleri iyi saptayıp o doğrultuya yönelmek inovasyon için en keskin kural olması gerekiyor.
Basit ve net olmak!
Listenin ikinci sırasında yer alan 86 milyar dolarlık değeri ile 2007’nin en güçlü markası Google’ın inovasyon stratejisi aslında bu üç basit kelimeden oluşuyor: Tohum ek, seç ve büyüt...
Dünyadaki tüm bilgiyi organize etmek ve evrensel olarak erişilebilir ve kullanışlı kılma fikriyle inovasyona adeta çağ atlatan Google’ın asıl sırrı, bilginin saklanması için kullanılan yöntemlerin sıradan bilgisayarlarla bile yapılabilmesinde yatıyor. Big Table, Google File System gibi yeni metodlar sayesinde bunu başaran Google, öte yandan Google Labs’ta deneysel yöntemlerle pek çok ürünün aynı anda tohumunun atılmasını sağlıyor ve bunları piyasaya sunuyor. Deneme sürecinde tüketici ilgi ve beğenisi yüksekse, ardından ürünlerin çok yönlü olarak geliştirilmesi aşamasına geçiliyor. Yani Google için, “Kullanıcıya odaklan, gerisi bunu takip eder” anlayışı her zaman ilk sırada geliyor. Google, inovasyon anlayışını, var olan teknolojinin limitlerini zorlayarak daha hızlı, kesin, her yerden ulaşılabilen kolay kullanım hizmetleri sunma üzerine odaklayarak her seferinde başarıyı yakalamayı başarıyor. Yeni ürün geliştirirken fikirleri, basit ve net olmak üzerine kuruyor. Ayrıca, ‘Takım elbise giymeden de ciddi olabilirsiniz’ sloganının yaratıcısı Google ekibin motivasyonu ve yeni iş fikirlerine açık olmayı iş modeli olarak hayata geçirmeye özen gösteriyor. Google’ın şirket kültürü Amerika’daki hiçbir iş modeline benzemiyor. Googleplex ana ofislerinde çalışanlar günlük yaşamlarını diledikleri rahatlıkta sürdürebilecek tüm konfora sahip. Bu yüksek iletişimli ortam, üretkenlik ve takım olabilme yetilerini geliştiriyor ve çalışanların mutluluğu, hem takım başarıları hem de kişisel başarılar olarak şirkete yeni açılımlar sağlıyor.
Ürüne odaklanmak
Sektörünün en inovatif, bu alanda dünyanın üçüncü şirketi seçilen Toyota Motor ise yenilik tanımının en doğru adreslerinden. Toyota’nın en belirgin farklılığı ürün inovasyonu.
Otomotiv devinin Kaliforniya, Japonya ve Güney Fransa'daki tasarım merkezleri düzenli olarak yeni konsept otomobillerle ilgili tasarım önerileri sunuyor. Her tasarım merkezi, geliştirdiği araçların kil modelini Tokyo'daki merkeze ulaştırıyor ve kazanan takım, projesini hayata geçirme ayrıcalığına sahip oluyor. 2006’da hibrid ve yakıt hücresi geliştirme, çevreci teknolojinin araştırılması için 8 milyar dolarlık Ar-Ge bütçesi olduğunu açıklayan Toyota, yeşil enerjiye verdiği destekle de müşterisinin gözünde, rakiplerinden farklı bir konumu yakalamayı başarıyor.
Büyüme stratejisinin temeli
İlaç sektörünün lideri seçilen Pfizer’ın büyüme stratejisinin temeli inovasyon. Pfizer’ın verdiği bilgiye göre, bir tedavinin insanların hizmetine sunulabilmesi 12 ila 14 yıl alıyor. Doğal olarak Pfizer, 8,1 milyar dolar ile dünyanın en çok Ar-Ge yatırımı yapan şirketi durumunda. Firma yeni ve yenilikçi tedavileri araştırma, geliştirme ve üretme üzerine odaklanmayı tercih ediyor. Pfizer’in ar-ge merkezlerinde 12 bin 500 araştırmacı, 2 milyon kimyasal bileşik ve 100 yeni kimyasalı içeren 200’den fazla yeni proje üzerinde aralıksız çalışma yapıyor. İlaç devi inovasyon stratejisini ise “odaklanma” üzerine kuruyor. 11 tedavi alanına yayılan ve henüz çare bulunmamış çok geniş kapsamlı hastalıklar, Pfizer’ın listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Pfizer, bu stratejiye uygun olarak yakın zamanda Farmasötik Grubu bünyesinde sadece onkolojiye odaklanacak yeni bir iş birimi kurdu. Bu birim önümüzdeki 10 yıl içinde giderek daha fazla insanı etkilemesi beklenen kanser hastalığı için araştırma yatırımlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Özellikle Asya’da sıklıkla görülen karaciğer, boğaz ve gırtlak kanseri alanında Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veriliyor.
İnovasyonun en kârlı modeli
2007’de 374,5 milyar dolarlık cirosuyla dünyanın en fazla kazanan şirketi Wal-Mart, BCG’nin listesinde de ilk sıralardaki yerini aldı. Wal-Mart’ın sırrının yüksek fiyatlı ürün satışı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü Wal-Mart’ta yaklaşık 80 bin çeşit ürün satılıyor ve bu ürünlerin ortalama değeri yaklaşık 3 dolar. Wal-Mart, başarıyı getiren inovatif sırrı “operasyonel fikirler” olarak adlandırıyor. Böylece firma perakendecilik tarihinde hiç uygulanmayan yenilikleri mağazalarında uygulama şansı buluyor. Perakende devi, tedarikçi şirketin elemanlarıyla, bu kategorinin bünyesindeki personelini bir araya getirerek verimlilik takımları oluşturmuş. Stratejik hedefini ürünlerin perakende satış fiyatını sürekli ucuzlatmak olarak belirleyen Wal-Mart, tedarikçisinden ‘Tüm defterlerini açmasını’ istiyor. Böylece tedarikçinin hangi hacimde ne kazandığı görülüyor ve iki tarafın kârı realize edilerek ortak bir noktada bulunuyor. Bilgilerini alıcıdan saklamayan tedarikçiler Wal-Mart’la çalışmaya devam etmeşansı buluyor ve iki taraf da kâr ediyor. Wal-Mart, operasyonel inovasyon olarak adlandırdığı buyöntem sayesinde iskontolu satışlar yaparak, sürümünden kazanmaya devam ediyor.
EN İNOVATİF ŞİRKETLER
1. Apple
2. Google
3. Toyota
4. General Electric
5. Microsoft
6. Tata Group
7. Nintendo
8. Procter&Gamble
9. Sony
10. Nokia
11. Amazon.com
12. IBM
13. Research in Motion
14. BMW
15. HP
16. Honda Motor
17. The Walt Disney
18. General Motors
19. Reliance Industries
20. The Boeing Co.
21. Goldman Sachs
22. 3M
23. Wal-Mart
24. Target
25. Facebook
Kaynak: BCG 2008 Üst Düzey Yönetici İnovasyon Araştırması