29 Eki 2008

İNOVASYON İÇİN BİRAZ MELANKOLİ

Fütürist Anne Skare Nielsen, inovasyon fikrinin, rekabetçilik ve zenginlik anlamında algılanıyor olmasına çok şaşırıyor. Ona göre, hayatın anlamı gurur duyulabilecek bir değer yaratmak ve inovasyon da bunun için bir araç. Nielsen, inovasyon için Türk şirketlerinin biraz melankoliye ihtiyacı olduğunu düşünüyor.  

HABER: BAHAR ÖZTOP 
TURKISHTIME-EKİM 2008 

Dünyanın artık ‘daha çok insan, daha çok kaynak, daha çok doğa’ biçiminden, ‘en iyi insan, en iyi kaynak ve en iyi doğa’ biçimine evrildiğini dile getiren Danimarkalı fütürist Anne Skare Nielsen, yeni duruma ayak uydurmak için çözümün de çok basit olduğunu ileri sürüyor. Nielsen’e göre, soru sormayı öğrenmemiz, şaşırmamız, bize en iyi performansı sağlayacak düşünme sistemini geliştirmemiz ve hatta mükemmelleştirmemiz gerekiyor. Ve bu yeniliği yaratabilmek için de gergin olmamak, işyerinde eğlenebiliyor olmak önemli. Nielsen’in bu konuda ilginç bir tezi de var: “Tembellik inovasyon için itici bir güç olabilir.”

Pek çok liderin aslında tembel olduğunu da söyleyen Nielsen, doğadan bir örnek vererek durumu açıklıyor: “Doğaya baktığınızda birçok hayvanın tembel olduğunu görürsünüz. Mesela aslan krallar hiçbir şey yapmaz ama yemek yer ve üremeyi sağlar. Dişileri bütün görevi yerine getirir. Kendinize sorun: Bu işi-görevi ‘en akıllıca ve en kolay yoldan nasıl çözebilirim?’ diye. En kolay yol hangisi olur? Birçok Nobel Barış Ödülü adayı, yataklarına kafalarında bir problemle gittiklerini, çünkü çözümle uyandıklarını söyler.”

‘Kârlılık oksijen gibidir’
Bir şirket için stabil bir çevrede olmak ve problemleri ortaya çıkmadan önce görüp çözebilmenin oldukça önemli olduğunu dile getiren Nielsen, şirketlerin sistemlerinde odaklanılması gereken esas noktayı şöyle tarif ediyor: “Kârlılık iyidir, ama aynen oksijen gibidir. Kârlılığa sahip olmak zorundasınız ama bu hayatın anlamı değil. Hayatın anlamı, gurur duyabileceğiniz bir değer yaratmaktır. İnnovasyon da bunun için bir araçtır. Burada gerçekten ilginç olan bir şey var ki, o da bizim innovasyonu rekabetçilik ve zenginlik-çok para kazanma- anlamında algılıyor oluşumuz. Fakat, inovasyon bunun çok daha ötesinde bir şey. İnnovasyon, kişiye özel gelişme programına sahip olabilmek için mükemmel bir mazerettir. Doğru şeyleri, doğru yollarla yapmak içindir. Bu da şu demek oluyor: Gelecek hedefi, dışarıda bir yerlerde değil. Gelecek hedefi sizsiniz, bu yüzden gidin ve en iyisini yapın. Gelecek buradadır. Ve bu kez kişiseldir” diyor. Geleceğin tamamen ‘insan’ odaklı olacağını ileri süren Nielsen, insanlardan en iyisini alabilmek için öncelikle onlara yatırım yapılması gerektiğini ifade ederek Future Navigator’daki çalışma sisteminden örnek veriyor: “Benim şirketimde herkes dilediği takdirde gidip başka bir şirketle de çalışma özgürlüğüne sahip. Ama ben onların Future Navigator’ı seçmelerini isterim. Çünkü bizim şirketimizde olanlar için daha fazla eğlence, gelişme ve anlam var. Bu nedenle çekicilik, şirketler için iyi bir motor güçtür diye düşünüyorum.”  

Türk şirketlerin ihtiyacı melankoli 

Daha önce de seminer vermek için Türkiye’ye gelen Nielsen’e, Avrupa Birliği üyelik sürecindeki Türkiye’de, şirketlerin Avrupa’ya entegre olabilmek ve uluslararası arenaya açılabilmek için nasıl bir yöntem izlemeleri gerektiğini soruyoruz. Nielsen, Türk şirketleri konusunda uzman olmadığını belirtiyor ancak yorum yapmadan duramıyor : “Avrupa’daki şirketlerin geleceğin iyi rol modelleri olabileceğini düşünmüyorum. Bunun yerine, geleceğin her liderinin kendi başarısının tanıtımını yine kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorum. Gerçeklik, kültür, farklılık, ruh, varlık, dürüstlük, görkem, zanaatkârlık ve iş yaşamı dengesi gelecekte başarı için anahtar kelimeler olacak. Benim iyi düşüncem-ki bu sadece bir tahmin- Türk şirketlerinin zayıf tarafı tarihten dolayı çok fazla mental bariyerlerin olması. Sizin bulunduğunuz bölgenin kaçınılmaz bir melankoli ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Melankoli ve nostalji bazen sizi geri tutabilir ve kendi iç yaşamınıza dönmenize neden olabilir. Bu da gelecekte başarı için iyi bir davranış biçimi değildir. Ama aynı zamanda sizi diğerleri için takip edecekleri güçlü, çekici ve mükemmel bir rol model de yapabilir. Pozitif bir tarafı seçmeliyiz, gelecek iyimser girişimci insanlara ihtiyaç duyuyor. Ben bunun Türkiye’de bol miktarda bulunabileceğine ikna olmuş durumdayım.”

‘İnovasyon her zaman iyi değil’
İnovasyon gurusu Nielsen’e onu en çok etkileyen inovasyonu soruyoruz. Ve hiç beklemediğimiz bir yanıt geliyor: “Şunu söylemem gerekir ki, son zamanlarda beni en çok etkileyen inovasyon cep telefonu. Bu aletin neden bu kadar sorun yaratması gerektiğini anlayamıyorum.
Telefon şirketimi aradım ve şunu söyledim: ‘Bakın, sizin ürününüzü kullanmak isterim ve size para ödemeyi de, ama neden bu cihazı benim için çok zor hale getiriyorsunuz?’ En sonunda, bana uyan bir telefon bulabildim, ama bu tamamen eski ve basit bir modeldi. Yani, inovasyon her zaman iyi bir şey değil. Teknolojik bir safraya- yüke dönüşürse, gerçekten büyük bir ıstıraba neden olabilir. 
Ama mesela, MacBook Professional’ımı çok seviyorum. Park ücretini telefonum aracılığıyla ödeyebildiğim otomatik park özelliğini de çok seviyorum. Ayrıca, büyüyen bir trend olan boyutların küçültmesinden de büyük keyif alıyorum. Mesela kitaplar, yemek, seyahat gibi şeyler minik paketlerde, ama iki kat eğlenceli...”  

IKEA'nın başarısının sırrı

Nielsen, keyifle çalıştığı şirketlerden birinin de IKEA olduğunu ifade ediyor.. IKEA’yı kendisi için özel kılan şey ise, çalışan her bireyin kendisini her zaman organizasyonun en önemli değeri olarak görme ayrıcalığına sahip olması. Nielsen, IKEA çalışanlarının kendilerini başarıdaki payın merkezinde gördüklerini ve bu nedenle yaptıkları her işte sorumluluk almaktan kaçınmadıklarını belirtiyor. Nielsen, IKEA’yı başarıya götüren bir diğer nedeni de şöyle açıklıyor: “Yalın strateji. Yani bu strateji öyle basit olmalı ki, 6 yaşındaki bir çocuğa açıklanabilir nitelikler taşımalı.” IKEA çalışanlarının ‘Evinizin Her şeyi’ gibi basit bir sloganla yola çıktığını, ve bunun da kafalardaki düşünceleri filtre edebildiğini söylüyor Nielsen. Tabii bunun yanında IKEA’nın sadece mobilyadan ibaret olmadığını, lojistik, marka ve iyi fiyat desteklerini sunduğunun da altını çiziyor.  

BİLGİ NOTU: 
Anne Skare Nielsen kimdir?
37 yaşındaki fütürist Nielsen, bugüne kadar kariyerinde pek çok önemli global şirkette görevde bulunmuş. IKEA, P&G, Unisys, Novo Nordisk gibi sektörlerine yön veren dev isimler Nielsen’in çalıştığı şirketler arasında. Saatchi & Saatchi'ye ait olan fikir üreten şirket Fahrenheit 212'nin kurulumuna da yardımcı olan Anne, Etik Komitesi, Danimarka Bilim Bakanlığı, Teknoloji ve İnnovasyonun Bilişim Forumu (ICT - Forum), Danimarka Tasarım Merkezi "Designmatter"ın Danışma Kurulu, Küresel Gelecek Forumu gibi pek çok kuruluşta inovasyon hakimiyeti misyonunda elçi olarak hizmet veriyor. Lisans eğitimini Kopenhag Üniversitesi’nde biyoloji alanında tamamlayan Nielsen, yüksek lisansını aynı üniversitede siyasal bilimler alanında gerçekleştirdi. 2003’te üç ortağıyla beraber Future Navigator danışmanlık merkezini kurdu. Nielsen, 7 -12 Ekim’de düzenlenecek olan Cebit Bilişim Zirvesi için Türkiye’ye geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Global 500 Türk - İkinci Araştırma

Küresel şirketler, rekabetçi baskılar karşısında esnek olabilecek yöneticilere, her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor. Bu da Türk yönetic...