29 Ara 2008

ASTIMA 219 MİLYON DOLAR

En çok satan ilk 10 ilaçtan 3’ü astım ilacı. Bu üç ilacın toplam cirosu 219 milyon dolar. Uzmanlar astım ilacı satışındaki artışı “Hijyen Teorisi” ile açıklıyor. Daha açık ifadeyle kent yaşamı, gıdalardaki katkı maddeleri ve endüstrileşmenin bedeli diyebiliriz.


Araştırma: Bahar Öztop, Turkishtime, Aralık, 2008


Türkiye’de kişi başına sağlık harcaması miktarı OECD ortalamasının ancak beşte biri kadar... Ancak buna rağmen Türkiye ilaç üreticileri için büyük bir pazar.  Sağlık endüstrisi pazar araştırmaları şirketi IMS Health’in verilerine göre Türkiye ilaç tüketiminde Güney Kore'den sonra geliyor ve dünyanın en büyük 13’ncü pazarı… 2010’da ise ilk 10 ülke arasına gireceği tahmin ediliyor. İlaç pazarının 2008’in ikinci çeyreği itibariyle yıllık cirosu 10,4 milyar dolar. 2005 verileriyle karşılaştırdığımızda 6,8 milyar dolar olan ilaç pazarının bugün 11 milyar sınırına dayanıyor olması ilaç tüketiminin sadece 2,5 yılda yüzde 53 arttığını gösteriyor. Türkiye pazarında en çok satılan ilaçlar listesi Türk insanının hangi sağlık sorunları ile boğuştuğunun da bir göstergesi. Zira, en çok satan ilk 10 ilaçtan 3’ü, Seretide, Foradil (Foraseq) ve Symbicort astım ve akciğer hastalıklarının tedavisinde kullanılıyor. Üç ilacın toplam satışına baktığımızda, Türk insanın astım hastalığının tedavisi için yılda en az 219 milyon dolar harcadığını görüyoruz. Alt sıralardaki muhtemel diğer ilaçları da eklerseniz bu rakam 300 milyon doların üzerine çıkabilecek gibi... Glaxosmithkline tarafından piyasaya sürülen Seretide 2005 yılında 55,9 milyon dolarlık ciroyla, 68,5 milyon dolarla listenin ilk sırasında olan ağrı kesici Etol’ün hemen arkasında yer alıyordu. Bugün ise 105 milyon dolarlık satışıyla, bu ciroyu ikiye katlayarak listenin ilk sırasına yerleşti. Diğer astım ilaçları Foradil 61, Symbicort ise 53 milyon dolarlık ciroları yakaladı.


Göç ve steril yaşam astımlı sayısını artırıyor
Alman Hastanesi Göğüs Hastalıkları
Uzmanı Doç. Dr. Özgür Karacan


Alman Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özgür Karacan, astım ilaçlarının satışının katlanarak artmasında iki önemli neden olduğunu vurguluyor. Öncelikle doktorların bronşiyel astımı daha iyi tanımaları ve bu konuda teşhis koyma yöntemlerinin gelişmiş olmasına vurgu yapıyor Doç.Dr. Karacan. İkinci önemli neden ise, ‘hijyen teorisi’...
Doç. Dr. Karacan, astımın gelişmiş ülkelerin hastalığı olarak bilindiğini, özellikle Yeni Zelanda, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerde yaygınlıkla görüldüğünü anlatıyor. Hijyen teorisine göre astım, şehir yaşamının steril ortamlarında kristalize yaşam biçimlerinden doğuyor. Bu teorinin son 10 yıldır tartışılan bir konu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Karacan, “Belki insanlar koruyucu ve steril olmaya başladıkça alerjik hastalıklar artıyor. Türkiye için kırsal alandan şehirlere göç olması nedeniyle hasta sayısının arttığını söylemek mümkün. Ayrıca hava kirliliği, gıda katkı maddeleri, temizlik maddeleri, suni beslenme gibi nedenlerden dolayı çok fazla alerjik maddeyle karşılaşmaya başladık” diyor.


Medicana Hastaneler Grubu Göğüs
Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeliha Arslan
Medicana Hastaneler Grubu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeliha Arslan ise, endüstriyel gelişimin yarattığı hava kirliliği, daha stresli ortamlarda yaşamanın astımlı sayısını ve dolayısıyla ilaç satışını arttırdığına dikkat çekiyor.  Dr. Arslan göre, astım kronik bir hastalık ilaçlarının sürekli kullanılması gerekiyor bu da kümülatif dozu artırdığı için bu ilaçlar liste başında yer alıyor.


Sigara kullanımı listeyi değiştirdi
Listede yer alan diğer ilaçlar ise, kanser, tansiyon, mide ülseri, kolestrol ve depresyon tedavisinde kullanılan ürünler. Seretide’i, Novartis’in özellikle lösemi gibi kanser tedavisinde kullanılan ürünü Glivec takip ediyor. 2005’te 41,8 milyon dolarlık ciroyla listeye 8’inci sıradan giren Glivec’in, bugünkü cirosu 86 milyon dolar. Kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) tedavisi için kullanılan Pfizer’in ürünü Spiriva ise, 2005 yılında 35,8 milyon dolar ciroyla 15’nci sırada yer alırken, bugün 74 milyon dolarla 3’ncü sıraya yerleşmiş durumda. Bu rakamlardan, Spiriva’nın satışının da 2 kat arttığını görmek mümkün. Türkiye'de en çok karşılaşılan üçüncü ölüm nedeni olarak öne çıkan KOAH'ın her yıl 26 bin insanın ölüme neden olduğu bildiriliyor. Uzmanlar sigara içiminin yüzde 52 oranında KOAH oluşumunu tetiklediğini, biyokütle yakıtların yaygın olarak kullanılmasının da büyük etkisi olduğunu söylüyor. Araştırmalar Türkiye’de yaklaşık 5 milyon KOAH hastası olduğunu gösteriyor.


EN ÇOK SATAN İLAÇLAR* (milyon dolar)
           İlaç Adı  2007    2008    Değişim (%)
Seretide    35         105         18
Glivec       32           86         15
Spiriva      39           74         21
Co-Diovan 24         70           7
Lansor      39          69          21
Taxotere   46          66          27
Lipitor      53          64          34
Risperdal  19          63            4
Foraseq    55          61          35
Symbicort 25          53            9
Diğer        28            9.726    11
Toplam    28    10.437    11
*İkinci çeyrek itibariyle
Kaynak: IMS Health


Depresyon sekizinci sırada
Novartis’in ürünü tansiyon düzenleyici Co-Diovan 70 milyon dolar, Sanovel’in özellikle mide ülserinde kullanılan ilacı Lansor 69 milyon dolar ciroyla en çok satılan ilk beş ilaç arasında.  Bunları Aventis’in meme kanseri tedavisinde kullanılan ürünü Taxotere 66 milyon dolar, Pfizer’in kolestrolü düzenleyen Lipitor ürünü ise 64 milyon dolarlık ciroyla takip ediyor.
Johnson&Johnson’ın antidepresan olarak piyasaya sunduğu Risperdal ilacının 63 milyon dolarlık bir ciroya ulaşması da dikkat çekici bir ayrıntı. Uzmanlar, yaşanan ekonomik krizlerin kişilerin psikolojisi üzerinde, iş yerinde rekabet gibi nedenlerle ciddi bir baskı oluşturabileceğini ve depresyona yol açabileceğini belirtiyor.


İlaç pazarının lideri 794 milyon dolarlık satışla Novartis. 
İkinci sırada 642 milyon dolarla bir yerli firma Abdi İbrahim var. 
Üçüncü sıra ise 613 milyon dolarlık satışıyla Sanofi-Aventis’in.


Pazarın lideri Novartis, Abdi İbrahim ikinci
50 yılı aşkın süredir sağlık ve ilaç sektöründe araştırmalarını sürdüren IMS Health UK’den aldığımız bir diğer veri ise, Türkiye’de faaliyet gösteren ilaç üreticilerinin ciroları. Buna göre, yerli ve yabancı ilaç şirketlerinin 1 yıllık toplam satış rakamı 2008 yılı ikinci çeyreği itibarıyla 10 milyar 437 milyon dolar… Listenin ilk sırasında 794 milyon dolarlık satışla Novartis yer alıyor. İkinci sırada 642 milyon dolarla Abdi İbrahim ve üçüncü sırada 613 milyon dolarla Sanofi-Aventis var. Listenin diğer sıralarında ise Pfizer, Bilim, Bayer, GlaxoSmithKline, Roche, AstraZeneca ve Sanovel yer alıyor. Bütün bu şirketlerin ortak noktaları, aslında dünyada olduğu kadar, Türk pazarında da Ar-Ge için önemli miktarda kaynak ayırmaları. Aslında bu noktada yerli ilaç üreticilerinin de son yıllarda yatırımlarının arttığını söylemek gerekiyor. Geliştirilmiş eşdeğer ilaç üretmeyi hedefleyen ilaç firmaları, bu sayede Türkiye’nin uluslararası alanda rekabet gücünü artıracak projelere imza atıyor.


İlaçta büyüme Ar-Ge yatırımında
Avrupa’nın ikinci büyük ilaç üreticisi İsviçreli Novartis, 1993 yılından bu yana 215 merkezde hayata geçirdiği 52 klinik araştırma projesi ile bu konuda yapılan toplam yatırımın üçte birini tek başına gerçekleştiriyor. Dünyanın "en büyük" 100 ilaç firması arasına giren "ilk" Türk ilaç şirketi ünvanını alan Abdi İbrahim de, krize rağmen planlarından vazgeçmeyerek, 37 milyon dolarlık bir yatırımla sektörün en büyük Ar-Ge merkezini geçtiğimiz ay faaliyete geçirdi. Şirketin 2009 yılı Ar-Ge bütçesi ise 20 milyon dolar. Türkiye pazarında 4’ncü sırasında yer alan Pfizer ise, yıllık 14 milyon dolarlık ar-ge yatırımıyla dikkat çekiyor.


Türkiye’de 3 bin 100 çeşit ilaç üretiliyor
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) verilerine göre, Türkiye’de 14’ü yabancı sermayeli, toplam 43 üretim tesisi faaliyetini sürdürüyor. 2007 yılında, reçeteli ilaç pazarı pazara giren yeni ilaçların etkisi ve sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılmasıyla birlikte 1,3 milyar kutuluk satışa ulaştı. Türkiye, günümüzde ağrı kesici, antibiyotik, mide kalp ve damar hastalıklarında kullanılan etkin maddeler ile kodein, morfin gibi afyondan üretilen maddelerden oluşan toplam 48 çeşit ilaç etkin maddesini üretebiliyor. Türkiye’de üretilen ilaç çeşidi sayısı ise 3 bin 100. Çeşit sayısı dozaj ve farmasotik niteliklere göre ayrıldığında ise bu rakam 7 bin 200 civarını buluyor.


Ar-Ge’ye 70 milyar dolar
Uluslararası İlaç Üreticileri ve Birlikleri Federasyonu (IFPMA) tahminlerine göre, 2008 yılı sonuna kadar yaşam kalitesini yükseltecek, mevcut hastalıklara tedavi sağlayacak yeni ilaçların keşfi için küresel çapta 70 milyar dolarlık ar-ge yatırımı yapılacak. Yapılan hesaplamalara göre, 2010 yılında bu rakamın ikiye katlanması bekleniyor.  Dünyada bu yıl sonuna kadar, kanser için deneme aşamasında olan 600 ilaç da dâhil olmak üzere, yaklaşık 6 bin yeni ürün çalışmasının tamamlanması planlanıyor. Ar-ge için ayrılan kaynağa, yeni üretim merkezleri, ekipman ve yenileme için yapılacak kalemler de eklenince bu rakamın 100 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Ancak Türkiye bu yatırımlardan ciddi bir pay alamıyor. Türkiye’ye ar-ge yatırımı olarak her yıl gelen miktar ortalama olarak 30 milyon dolarda kalıyor.


12 ila 15 yıl alıyor
İlaç endüstrisini en çok zorlayan koşullardan biri, Ar-Ge süresinin uzun soluklu, yüksek maliyetli ve zahmetli olması. Bir ilacın üretimi için yola çıkıldığında, ürünün raflara ulaşabilmesi için 12 ila 15 yıl arasında bir araştırma süreci gerekebiliyor.  Avrupa İlaç Endüstrileri ve Birlikleri Federasyonu’nun (EFPIA) araştırmasına göre, bir ilacın molekülden ilaca dönüşünceye kadar maliyeti yaklaşık olarak 900 milyon avroyu buluyor. Bu nedenle ulusal ekonomilerde ilaç yatırımlarına devlet desteği artıyor ve teşvik politikaları düzenleniyor.  Bu teşvik politikalarını uygulayan ülkelerde ilaç sektörü yatırımlarının arttığı gözleniyor.


 İNFO:
Jenerik ilaç üretiyoruz
Dünyada ilaç üretimi gerçekleştiren 36 ülke var. İlaç pazarının toplam büyüklüğü ise 700 milyar doları aşıyor. Araştırmalara göre, 2020 yılında pazarın yaklaşık iki kat büyüyeceği ve 1,3 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor… İlaç üretiminde yüzde 47’lik payla Avrupa birinci sırada. Avrupa’yı yüzde 30 ile ABD ve yüzde 11 ile Japonya takip ediyor. 2007’de yeni ilaçlara yönelik küresel yatırımların ancak yüzde birini çekebilen Türkiye, klinik araştırmalara yönlendirilen fonların ise sadece 27 milyon dolarını alabildi. Buna rağmen Türkiye, dünya ilaç üretiminde kendine yetecek güçte olan az sayıdaki ülkelerden biri… Ancak her ne kadar üretim standartları ve teknolojisi bakımından dünya standartları yakalansa da, Türkiye yeni ürün geliştirmek yerine jenerik ilaç üretimine yönelmiş durumda.


İLAÇ PAZARININ İLK 10 FİRMASI* (milyon dolar)
Firma             2007       2008      Değişim (%)
Novartis           23          794            7
Abdi İbrahim    31          642          14
Sanofi-Aventis 17           613            2
Pfizer               32           485          15
Bilim                29           458          12
Bayer              29           444          12
GlaxoSmithKline 25       437             8
Roche              24          424             8
AstraZeneca    34          395           16
Sanovel Turkey    30    323    13
Diğer    30    5.421    13
Toplam    28    10.437    11
*İkinci çeyrek itibariyle
Kaynak: IMS Health

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Global 500 Türk - İkinci Araştırma

Küresel şirketler, rekabetçi baskılar karşısında esnek olabilecek yöneticilere, her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor. Bu da Türk yönetic...